Bel ve boyun ağrısından korunmak sandığınız kadar zor değil! Yapacağınız birkaç değişim sizi bu ağrılardan kurtaracaktır.
Toplumda
çok yaygın olan bel ağrılarını, hemen hemen herkes hayatının herhangi
bir döneminde hafiften çok şiddetliye doğru yayılan bir yelpazede
yaşayabiliyor. Günümüzde toplumun daha hareketsiz bir yaşam tarzını
benimsemesi ve kilo artışı, bel ağrısını tetikleyen nedenler arasında
yer alıyor. Anadolu Sağlık Merkezi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon
Uzmanı Prof. Dr. Semih Akı, bel ağrısından korunmak için pratik
önerilerde bulundu.
Bel
ve boyun ağrısının en sık görülen nedenini (yüzde 85-90) vücudun yanlış
kullanımına ve kötü duruşa bağlı olarak yumuşak dokuların (kaslar,
bağlar, eklemler gibi yapıların) zorlanması oluşturuyor. Doğumsal
bozukluklar, travma ve buna bağlı kırıklar, bel ve sırt disk
hastalıkları, bel ve sırt kireçlenmesi, omurların kayması, romatizmal
hastalıklar, osteoporoz gibi kemik hastalıkları, yumuşak doku
romatizması, tümörler ve enfeksiyonlar da bel ve sırt ağrısına neden
oluyor.
Hareketsiz yaşam ve kilo artışı bel ağrısını tetikliyor
Özellikle son yıllarda bel ağrılarında görülen artışa yüksek oranda
hareketsiz yaşam tarzı, kilo fazlalığı ile birlikte bel ve sırt
kaslarının zayıflayarak bel bölgesine binen yükün artması yol açıyor.
Farklı nedenlere bağlı farklı bel ağrıları görülse de, toplumda bel
ağrılarının çoğunlukla bel fıtığından kaynaklandığına dair yanlış bir
inanış var. Oysa bel ağrılarının çok azı bel fıtığından kaynaklanıyor.
Genellikle genç yaşlarda bir yerden düşme, ağır kaldırma veya spor
sırasında ters bir hareket yapma gibi durumlarda aniden ortaya çıkan
bel fıtığı, özellikle orta yaş ve üstünde hiçbir zaman tek başına
görülmüyor.
Kimler bel ve sırt ağrısına daha yatkındır?
Bel ve sırt ağrısına yatkınlığının işle ilgili, kişisel ve psikolojik
olmak üzere üç grupta nedenleri olabileceğine dikkat çeken Prof. Dr.
Semih Akı şunları söyledi.
“Bel
ve sırt ağrısına neden olan faktörleri işle ilgili, kişisel ve
psikolojik olmak üzere üçe ayırabiliriz. İşle ilgili nedenlere sürekli
aynı pozisyonda çalışmak, öne eğilerek çalışmak, kalçalar ve ayaklar
sabitken gövdeyi döndürmek, ağır kaldırmak ve taşımak, tekrarlayan
aktiviteleri gerektiren işlerde çalışmak ve titreşime maruz kalmak
örnek olarak verilebilir. Kişisel nedenler için günlük yaşamda
hareketsiz bir yaşam şeklinin benimsenmesi, sırt, bel ve boyun
kaslarının güçsüzlüğü, şişmanlık ve sigara içmek sıralanabilir. İş
memnuniyetsizliği, monoton iş yaşamı, aile ve iş hayatındaki sorunlar
ise psikolojik nedenler arasında yer alıyor.”